* Geçmişte, hangi dönemde, ne olarak yaşamak isterdiniz?
EREN: İki dönemde yaşamak isterdim; birincisi Kızılderililerin zamanında, onlardan biri olarak, ikincisi de Amerika’da müzikallerin başladığı dönemde, o müzikallerin başrol oyuncusu olarak.
YASEMİN: İspanyol olmak isterdim ve bir çingene olurdum.
CEMRE: Mısır’da firavun olmak isterdim.
GÜLÇİN: 1.600′lü yıllarda Fransa’da yaşamak isterdim, sırf o giysileri giymek için
* Aşkınızın son kullanma tarihi ne zamandır?
EREN: Saygının bittiği andır.
YASEMİN: O tarihi kendi belirler hal ve tavırlarıyla.
CEMRE: Öyle bir kullanma tarihi yok!
GÜLÇİN: Aşk bir konserve olsaydı, üstünde son kullanma tarihi yazsaydı yine de alır mıydım acaba? İnanmak istediklerimizdir bizi aşka sürükleyenler.
Bir gün inançlarımıza küsüp sadece bir bağımlılıkla baş başa kalmışsak, son tarihine daha da yaklaşmadan, hem yüzümüzü hem tadımızı ekşitmeden ipi kesmek gerekir.
* Kraliçe, prenses, büyücü, savaşçı. Hanginiz hangisi olurdunuz? Neden?
EREN: Kraliçe olmak istiyorum. İnsan kendini kraliçe olarak düşününce bayağı bir iyi hissediyor.
YASEMİN: Bence savaşçı Cemre, prenses Gülçin, Kraliçe Eren, büyücü de ben olurdum.
CEMRE: Tabii ki Kraliçe olmak isterdim…
GÜLÇİN: Büyücü. Spritüel, mistik şeylere, parapsikolojiye çok meraklıyım. Normalde insanların bilmeden saçmalık diyebileceği şeylere ilgim var ve üzerinde “voodo love bag” yazan bir çantam var. “Kalpsizsin” klibinde biz gerçekten kendi çapımızda voodoo da yaptık. “Smallville” dizisini çok severim orda cadı oldukları bölümü defalarca izledim. Cadı ayakkabılarını da çok seviyorum.
Öncelikle varsa özür dilerim..Ama olduğunu sanmıyorum..
Vede yorumlarnızı bekliyorum...